Böbrek Taşıyla Baş Etme Hikayem: Gilaburu İçeceği ve Şaşırtıcı Çözüm

Merhaba sevgili okurlar, Bu yazıda, yaklaşık 4 ay önce yaşadığım böbrek taşı maceramı sizinle paylaşmak istiyorum. Belki benim deneyimimden ilham alarak benzer sorunlarla başa çıkabilirsiniz.

Her şey, her zaman herkese olduğu gibi ani bir sancı ile başladı. İlk başta sıradan bir ağrı gibi görünse de, birkaç gün içinde giderek artan bir şiddetle karşıma çıktı. Ben de ilk etapta bol su içerek ve dinlenerek geçer diye düşünüp 3-4 gün boyunca bekledim. Ancak ağrılar giderek şiddetlendi ve bir noktada dayanılmaz hale geldiğinde, uzman bir doktora başvurmanın zamanı geldiğini fark ettim.

İstanbul Kartal Özel Aviccena Hastanesi‘nde bir uzman doktora göründüm ve ultrason raporu sonucunda 10mm büyüklüğünde bir böbrek taşının böbrekten yeni ayrıldığı bilgisini öğrendim. Doktor, taşın düşme ihtimalinin düşük olduğunu, ancak 15 günlük bir süre içinde su tüketimi ve spor yapma desteğiyle durumu kontrol etmeyi önerdi. Ağrı kesici hap ve iğne verip eve gönderdi.

Ağrı kesicilerin hiç bir faydası olmuyor sadece biraz acıyı zayıflatıyordu. İlk olarak belime vuran ağrı artık testislerime kadar vurmaya başlamıştı. Muazzam iki büklüm olacak kadar siddeli 10 ila 20 dk arası süren acılar cektim 2 hafta boyunca 1 günde 1 gibi.. Bu süre zarfında bol su içmeye devam ettim yılmadım. Düzenli olarak spor yapmaya çalıştım.. Özel hastaneye tekrar kontrole gittim. Üstün körü ultrason cihazıyla baktı ve böbrek hala şiş buda taşının düşmediğini gösterir dedi.. 15 günün sonunda, taş hala yerinde duruyordu. Doktor, eğer düşmezse diğer tedavi yöntemlerini düşünmek gerekebileceğini söyledi.

Bu durum doğal olarak tüm morelimi bozmuş hatta beni yılma noktasına acaba ameliyat mı olacağım korkusunu ensemde hissetmeye başladım değil. Doktorun ilgisizliğinden ve internette okudugum bazı bilgilerden dolayı devlet hastanesinde başka bir doktordan ikinci bir görüş almak istedim.

Bilgisayarlı tomografi istedi. Ancak bu arada internet araştırmalarım sonucunda bir öğretmen arkadaşın paylaştığı bir video beni çok etkiledi. Aşağıda videoyu izleyebilirsiniz. Gilaburu içeceği adında bir şifalı içeceğin böbrek taşlarını düşürmede etkili olduğunu iddia ediyordu.

Gilaburu nedir?

Gilaburu, Gülgiller familyasına ait bir bitki olan gilaburu (Viburnum opulus) meyvesidir. Genellikle yabani olarak yetişen bu bitki, Türkiye’nin bazı bölgelerinde özellikle Karadeniz bölgesinde yaygın olarak bulunur. Gilaburu meyvesi, kırmızı renkte ve ekşi bir tada sahiptir.

Bu meyvenin sağlık üzerinde çeşitli olumlu etkileri olduğuna inanılır, özellikle böbrek sağlığını desteklediği ve idrar yollarına fayda sağladığı düşünülür. Böbrek taşı sorunlarına karşı geleneksel olarak kullanıldığına dair bazı inançlar bulunmaktadır. Ancak, bu tür bitkisel ürünlerin sağlık üzerindeki etkileri kişiden kişiye değişebilir ve herhangi bir sağlık sorunu için kullanmadan önce bir uzmana danışmak önemlidir.

Gilaburu, genellikle şurup, meyve suyu veya kapsül formunda takviye olarak kullanılır. Ancak, bu tür bitkisel ürünlerin kullanımıyla ilgili bilimsel destekli verilerin sınırlı olduğunu ve uzman önerileri doğrultusunda kullanılması gerektiğini unutmamak önemlidir.

Gilaburu bence yararlı ancak asitik bir icecek. Asit oranı yüksek olduğu için ciğerlere zarar verebiliyor. Bu nedenle su ile karıştırılarak içilmeli. Belirli sürelerde ara verilerek bol su ile devam edilmeli. Zaten bu bilgilerin çoğu aktarda mevcut.

Not: Hangi asitli içeceği uzun süre kullanırsanız yararlı, organik farketmez vucuda zarar verebilir. Böbrek taşından kurtulacağım derken zarar etmeyin!! Mutlaka araştırın.


Yukarıdaki video izledikten sonra. İçimde potansiyel olarak bir umut doğdu. Bir diğer destekçim ise internet oldu. Yabancı forumların bir çoğunda 1 cm ve daha büyük taşları benzer yöntemlerle sürekli düşüren insanların hikayelerini okudum. İlk doktor ziyaretimden daha çok terapi gibi geldi ne yalan söyliyeyim. Morelim düzeldi, böbrek taşını düşürebileceğime inanmaya başladım.

Hemen ilk iş olarak halk arasında frenk üzümü olarakta bilinen bu yararlı içeceği aktardan aldım. Sonunda Gilaburu içeceğini denemeye karar verdim ve aynı zamanda devlet hastanesinden bir doktordan ikinci bir görüş almak için gün aldım.. Lütfi Kırdan Araştırma Hastanesinden. Gilaburu suyunu 4 kutu aldım ve her gün sabah öğle akşam içmeye karar verdim. 1. Günün öğlesinde ağrım kesildi. Beni acayip şaşırtmıştı. İnternette okuduğum kadarıyla kanal yolunu uyuşturduğu ve acıyı aza indirdiği yazıyordu.. Ne hikmetse bende tıkır tıkır işe yarıyordu.

Ne zaman ağrı biraz başlasa ve ben içsem ağrım kesiliyordu. Bu nedenle Gilaburu suyunu tükettiğim sürece hiç bir ağrı çekmedim. Ancak şaşırtıcı bir şekilde, ilk doktorun önerdiği hiçbir şeyin yararının olmadığını devlet hastanesindeki doktorun “ama bunlar sadece ağrı kesici?” dediğinde özel hastanedeki doktorun yanlış bir tedavi önerdiğini öğrenmiş oldum. Bu seferki doktor, prostat hapı yazarak kanalın genişlemesini ve idrar akışının hızlanmasını sağlayarak taşın düşmesine yardımcı olabileceğini belirtti. Zaten standart çözümde budur dedi. Bunun faydası olmaz ise başka bir şey bunu çözemez ameliyatı düşünmemiz gerekebilir diyerek ekledi.

Gilaburu nedir diye merak edenlere!

15 gün sonra tekrar hastaneye gittiğimde, tekrardan bilgisayarlı tomografi istendi. Muayene olduğum doktor izindeydi prof. başka bir 3 4 gün sonra çıkan tomografi sonucunu benimle paylaştı ve doktor taşın düştüğünü söyledi. Üstelik, kanalımın zaten geniş olduğunu ve daha önce düşürülen bir taşın bu süreci kolaylaştırdığını öğrendim. Şaşırtıcı idi. Özel hastanenin büyük zararı oldu.. Yetersiz tedavi yöntemleri yok yere 15-20 gün acı çekmeme neden olmuştu.. Bir daha asla gitmem.. Buda bana ders oldu..

Uzun lafın kısası, beklenmedik bir çözümle böbrek taşından kurtuldum. Daha sonra internetten araştırdığımda Yaşadığım bu süreci paylaşarak belki benzer sorunlar yaşayanlara bir ışık tutabilir ve alternatif tedavi yöntemlerini keşfetmelerine yardımcı olabilirim.

Unutmayın, herkesin vücudu farklıdır ve bu hikaye sadece benim deneyimimdir. Ancak doğru tedaviyi bulmak için uzman doktorlarla görüşmek her zaman en iyisi olacaktır.

Sağlıklı günler dilerim.

Neler yaptım

  • Bol bol zıpladım.
  • Fırsat buldukça elimde suyla günde ortalama 10 km yürüdüm aralarda gördüğüm her türlü engebenin üstünden zıpladım ve su içmeye devam ettim.
  • Bol bol sek sek oynadım
  • bol bol ip atlamaya çalıştım.
  • Her gün ortalama 3-4 litre su tükettim ve suyu kafaya bodozlama dikerek değil sakin sakin içtim.
  • Toplamda 2 aylık sürede 8 şişe gilaburu içtim. Nasıl mı içtim : Yarım bardak gilaburu üstünü suyla tamamladım standart su bardığı kullandım.
  • Basket oynadım. Günde 1 saat (hatta bacağımıda sakatladım hamlamışız doğal olarak)
  • Bol dua ve tesbihat =) gerisi Allah kerim dedim.